Kamulaştırmasız El Atma, Uzlaşma ve Bedel Tespit Davası

Kamulaştırmasız El Atma, Uzlaşma ve Bedel Tespit Davası

Kamulaştırmasız el atma mevzuatımızda yapılmamış olması sonucunda tanım meselesi doktrinde sıklıkla ele alınan konulardan olmuştur. Genel kabul gören görüşe göre kamulaştırmasız el atma; idarenin kamu hizmetlerinin görülmesi için ihtiyaç duyduğu taşınmazları kamulaştırma işlemi olmaksızın veya kamulaştırma işlemine başlamakla birlikte bu işlemi sonuçlandırmaksızın, özel hukuk kişilerine ait taşınmazlara el atması veya taşınmaza fiili olarak el atmamakla beraber mülkiyet hakkının vermiş olduğu yetkileri kanunda öngörülenin üzerinde aşırı sınırlamasıdır, şeklinde tanımlanmaktadır.

   Bununla beraber Anayasa Mahkemesi'nin kabulüne göre; "(...) Kamulaştırma yapmaya yetkili olan devlet, kamu tüzel kişileri, kamu kurumları veya kamu yararı kararı bulunması halinde yararlarına kamulaştırma yapılabilecek gerçek ve özel hukuk kişileri tarafından, Anayasa’nın 46. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na aykırı şekilde, özel mülkiyete konu taşınmazlara kısmen veya tamamen fiilen veya hukuken bedelsiz olarak el koyma işlemine...", kamulaştırmasız el atma denilmektedir.

         2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 38. maddesi ile bu madde düzenlemesine kadar kamulaştırmasız el koymaya ilişkin uyuşmazlıklara uygulanan 16.05.1956 tarihli YİBK kararı birlikte değerlendirildiğinde, kamulaştırmasız el atmanın varlığından bahsedebilmek için; kamulaştırma yetkisine sahip idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atılması, el atmanın kamu yararı amacıyla yapılmış olması, el atmanın hukuka aykırı olması ve el atmanın kalıcı olması şeklindeki unsurların sağlanmış olması gerekir.

         Taşınmaza kamulaştırma yapmaksızın el koyan idarenin kamulaştırma yetkisine sahip olmaması, söz konusu kamulaştırmasız el atma fiilini alelade bir haksız fiil niteliğine dönüştürmektedir. Bu takdirde idarenin söz konusu fiili, kamulaştırmasız el koyma kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu fiili gerçekleştiren idareden müdahalenin men’i talep edilebileceği gibi haksız fiili neticesinde meydana gelen zararlar için TBK 49. madde vb. hükümlerine göre tazminat da talep edilebilir.

         Özellikle dikkat edilmelidir ki kamulaştırmasız el atmaya vücut veren el atma işleminin muhakkak hukuka aykırı olması gerekmektedir. Bu hususta el atmanın; 221 sayılı Kanun kapsamına girmemesi, İmar Kanunu’nun 18. maddesinin uygulanma alanına dâhil olmaması, Kamulaştırma Kanunu’nun 35. maddesinin uygulanma alanına dâhil olmaması ve acele kamulaştırma kapsamında yapılmamış olması gerekir.


0(312) 472 62 98